Dikkat et, manipülasyon[1] çoğunlukla sevgi kılığında gelir…

 

Hayvan, çiçek böcek, doğa severdir “Sevgi İnsanı.” Çevrecidir yani. Öyle dört-başı mamur bir bilinç değildir belki ama kedi köpek, ağaç, orman üzerinden bazı duyarlılıklar geliştirmiştir. Bu duyarlılıklar üzerinden manipülasyona gelir kolayca. Ama entelektüel kapasitesi yeten ve ağzı laf yapabilen bazıları bizzat manipülasyonu kendi yapar fırsat buldukça.

 

Biraz daha ileri safhada olanlar insanları sevmez kedi köpek sevdiği kadar.  Ama sanmayın bütün insanları… Elbette onun da hoşuna gidenler vardır. Kendisi gibi hayata pozitif(!) bakanlardan, yaşamanın keyfini çıkaranlardan… Artistlerden, sanatçılardan, sosyeteden pek hoşlanır.

 

Toplumun ille de belli bir kesimine ait değildir bu insan tipi. Bir tipolojidir, küresel kültür ve hâkim ideoloji tarafından devşirme bir tipoloji. Siyaseten durduğu yer, toplumun tarihsel köklerine aykırı duran hatta ona savaş açan taraftır. Genel olarak serbest yaşamın tarafını seçer. Kendine has milliyetçi de sayılır, devletçi de ama dedim ya kendine has. Hoşgörüsü geniş gibi durur ama naçardan birlikte yaşamak olmasa bazılarına hiç tahammülü yoktur.

 

Dine karşı tavrını satır aralarında verir. Bazı istisnaları da vardır açıkça cephe alan. Aslında dine değil de kötü dindarlara karşıymış gibi yapsa da din konusunda samimi bir tecessüs sahibi değildir. Kalp temizliği dinine mensuptur daha çok. Din konusunda önemli olan sevgidir(!..)

 

Dindar olmadığını o da bilir ama çoğu dindardan kesinlikle üstün bir yeri vardır Tanrı katında. Tabi varsa eğer bir Tanrı. Niye böyledir. Çünkü kafası karışıktır Tanrı konusunda ama belli etmez açıkça. Önemli olan kalbinin temiz olmasıdır.

 

Sevgi insanı dedim ya, en çok da cehennem kafasına takılır din konusunda. İnsanları cehennemle korkutan bir tanrı fikrini hiç sevmez. Kafasında yarattığı Tanrı insanları cehenneme atmaz. Hele de kalbi temiz olanları…

 

Modern olduğu gibi laik ve demokrattır aynı zamanda. Diktatörleri sevmez gözükür ama aslında kodumu oturtmuş güç sahiplerine için için hayrandır. Demokrasi sadece paravandır. Canım ne isterse yaparım mezhebi içindir demokrasi. Yaşam tarzlarına müdahale(!) gelecekse demokrasi memokrasi önemli değildir. Daima el altında hazır bir güç bulunmalıdır, gerektiğinde demokrasiye balans ayarı için…

 

Özgürlük düşkünüdür elbette(?) Basın özgürlüğü, düşünce özgürlüğü ve tabi inanç özgürlüğü… Ama orada biraz durmak gerekir. İnanç özgürlüğü diyorsak öyle her istediğini yapamamalı iman edenler. Mesela çocuklara din eğitimi verilmemeli. Çocuklar kendileri seçmeli neye inanıp neye inanmayacaklarını(?..) Sosyal medyanın kucağına atılmış bir çocuğun, gencin hatta yetişkinin ne seçim imkanı olabilir ki?.. Bunu oda bilir. Veya tam bilmiyorsa da sezer ama bilmez görünür. Demokrasi dedikleri de zaten meydanların ayartıcılara teslim edildiği toplum şekli değil midir?..

 

Neyse sözü daha fazla uzatmayacağım. Bize yabancı bir tipoloji değildir bahsini ettiğim “Sevgi İnsanı.” Kendi yakınlarımızdan, tarafımızdan birileri de vardır, karşı cenahtan olanlar da… Kolektif bilinci ihmal etiğimizden beri küresel kültür, neslimizden devşirerek karşımıza çıkarır benzer tipolojileri. Ve böylece kendi içimizde bölük pörçük olmuşuzdur. Arayı kapatmak için, vatan millet söylemi geliştirsek de yetersiz kalır küresel ayartıcıların yanında…

 

Her insan tekinin entelektüel kişiliğe ve üstün sosyal sorumluluk bilincine sahip olması beklenemez. Toplum dediğimiz yapı, birbirine sıkı sıkıya bağlı organlardan müteşekkil değildir artık. Toplumun çimentosu olan bilinçler çözülmüş ve bağlar gevşemiştir iyiden iyiye. Ve giderek sosyal medya vb. araçlar üzerinden kolayca yönlendirilebilen koca bir sürüye dönüşmektedir toplumlar. Bütün dünyada böyle bir süreç yaşanmaktadır. Gözümüzü açmazsak çok çok geç olacak…

Orhan Cesur

 

————————

[1] Manipülasyon: Güdümleme. Günümüzün vazgeçilmez sihir/büyü yöntemidir. Çeşitli tekniklerle; istendik yönlendirmeler yapılır.