Allah, hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse, şüphesiz ona çokça hayır verilmiş demektir. Bunu ancak akıl sahipleri anlar. (2-Bakara 269)

“Sözü dinleyip en güzeline uyanlar, Allah’ın doğru yolda saydığı kişiler, işte ulü’l-elbâb (akıl sahipleri) onlardır.” (39-Zümer 18)

———-

Kur’an, ilmi tavsiye eder; peşinden gitmemizi ister. Lakin yanında hikmet olmak kaydıyla… Tek başına ilim ne işe yarar, bunu gayet iyi biliyoruz. Batı medeniyeti hikmetsiz ilim, teknoloji medeniyetidir. İnsanlığın yozlaşmasını, değersizleşmesini getirmiştir.

Yusuf 22:

Yusuf, ergenlik çağına erişince, ona hüküm (peygamberlik) ve ilim verdik. Biz, kendilerini güzelce koruyanları böylece mükâfatlandırırız.

Enbiya 74:

Lût’a gelince, ona da hüküm (hakimlik, peygamberlik, hükümdarlık) ve ilim verdik; onu, çirkin işler yapmakta olan memleketten kurtardık.

Bu ayetlerde hüküm, hikmet demektir aynı zamanda. Bütün peygamberlere hikmet verilmiştir. Ve aynı zamanda çabası ve dilemesi ölçüsünde hak eden her insana hikmet verilmiştir. Kime ilim ve hikmet verilmiş ise o gerçek zengindir. Kime sadece ilim verilmiş ise o sadece bu dünyada kalacak, geçici, kısa süreli bir refahın sahibidir.

İlim ok ise hikmet oku, varması gereken hedefe yönelten yetidir. Hikmet olmadan okun vuracağı hedefler yararımıza değildir.

İlim madde ise hikmet manadır. Manasız ilim insanlığın maddeye köle olmasını getirir. Hikmet maddenin nasıl kullanılması gerektiğini gösterir.

İlim ilaç ise hikmet tarifedir (prospektüstür.) İlacın hangi durumlarda ve ne ölçüde kullanılması gerektiğini gösterir.

İlim hakikat hakkında malumat ise hikmet bu malumatın hakikat ile kurulması gereken doğru irtibatıdır. Yanlış irtibatlar ucubeler ortaya çıkarırken doğru irtibatlar hayranlık uyandıran yeni keşiflere yol açar.

İlim bir yolculuk ise hikmet yolun adabı, usulü, erkânıdır. Kılavuzdur. Usul erkân bilmeden varılacak hedef yakın vadede hoşa gitse bile uzun vadede mahrumiyettir.

İlim yitik mal ise hikmet bu malın nasıl kullanılması gerektiğine dair elkitabıdır. Hikmet ilmin ahlakıdır. Bir şeye sahip olma ahlakıdır. Bu ahlaka uygun edinilmeyen mülkiyet uzun vadede sahibine mutluluk getirmez.

Hikmet; bir şey her ne ise onu aslına, yerli yerine koymaktır. Bu manada hikmet zulmün aksidir ve adaletle sonuçlanır. Hikmetle hüküm verilince adalet olur. Hikmetsiz hüküm aslı itibari ile hüküm değil zorbalıktır.

 

Hikmet, İslam’ın mü’min kula kazandırdığı felsefedir. Yol rehberidir. Allah’tan hidayet (rehberlik) dilemek aslında hikmet istemek ile aynı anlama gelir. Bu rehberlik sadece iman edenlere verilmez aslında. Ancak arayış içinde olmak gerekir. Samimiyetle hakikati arayan her kula nasip olur. Çabası, dilemesi, takati ölçüsünde…

Allah bizi hikmetsiz ilimden ve hikmetsiz hükümden korusun…